İLK VE ACİL YARDIM (Paramedik)

Paramedikler; acil durumlardaki vakalara hastane öncesi gerekli ilk yardımı yapan, ambulans içerisinde göreve koşan ve ambulansta bulunan acil tıp teknisyeni ekip arkadaşlarına nazaran daha kapsamlı ilaç kullanma yetkisi olan sağlık görevlileridir. Sağlık istasyonlarında görev başına geçerler ve 112 komuta kontrol merkezinden gelen çağrıya göre ambulans aracılığıyla olay yerindeki acil vakaya intikal ederler.

Peki bu bölümün uzmanları nasıl görevlerinin başına gelirler?
Ön lisans İlk Ve Acil Yardım bölümünden mezun olan her birey kamu personeli seçme sınavına girip istenilen kişi sıralamasına göre başarılı olursa atanıp görevinin başına geçebiliyor.
Önceleri 60’larda alım yapan bu bölüm atamasından dolayı bilinçsiz bir şekilde tercih edilir ve günümüzde 60 hata 70’lerde atanmak neredeyse hayal olur. Yoğun bir ilgiden dolayı ataması mezununa göre çok az. Hem bilinçsizce bu bölümü seçen kişilerin hemde mezun verdiği halde atama yapamayan bir sistemin getirdiği hataları yüzünden eğitim ve ülkedeki istihdamda bir nevi sıkıntı yaşanması elbette kaçınılmaz oluyor.

İlk Ve Acil Yardımın Uygulandığı Modeller

Ülkemiz Avrupa’da rövanşta olan iki sistem içerisinden Anglo-Amerikan modeli uygulamakta. Bu sistem, hastane öncesinde daha iyi ve kaliteli bir şekilde hizmet verilebilmesi için gerekli ilk yardımın sahada Paramedik ve Acil tıp teknisyeni tarafından verilip hızlı bir şekilde vakanın durumunu stabil tutarak hastaneye taşınmasını sağlamaktadır. Bu modelle hastanın hastaneye taşınma süresi çok önemli olduğundan hastane ve vakaya varış süresi dikkat edilip kayıt edilir. İlk yardımın uygulama modellerinden bir diğerinde Franko-German ‘dır. Bu modelle de hastanedeki yüksek teknoloji ve acil hekimler sahaya intikal edip gerekli müdahaleyi yapar. Burda anestezi uzmanı hem sahada hem de hastanede resüsitasyon konusunda görevi üstlenir.

Anglo-Amerikan Modelini Benimseyen Ülkeler

1.ABD
2.AVUSTURYA
3.İNGİLTERE
4.KANADA
5.HOLLANDA
6.TÜRKİYE. gibi ülkeler örnek verilebilir.

Franko-German Modelini Benimseyen Ülkeler

1.ALMANYA
2.FRANSA
3.AVUSTURYA
4.RUSYA. gibi ülkeler örnek verilebilir.

112 Çağrı Merkezi Ve Toplum Bilinci

Türkiye’de 112 Çağrı Merkezi araştırmalara göre %90’nı hatalı yani kasıtlı aramalarla meşgul edilmekte. Bu aramaların büyük bir kısmını genç bireyler tarafından gerçekleşmekte. Avrupa’daki bazı ülkelerde eğitim sistemlerinde Sağlık alanındaki Komuta kontrol merkezlerine karşı gerekli duyarlılığı aşılamak için gerekli bilinci uyandırma yönünde çalışma yaptıkları söz konusu. Bu durumu kanıtlayan en önemli şey verilerin bizdeki gibi (%90 kasıtlı arama) olmayıp daha doğru aramalarla meşgul oluşlarıdır.
Doğru ve sağlıklı bir ülke için toplum bilincinin oluşması ve alanında uzman kişilerce eğitim verilmesi şart. Sistemin henüz buna açık olmaması ve bu konuda rahatsız olunduğu dile getirilmesine rağmen vakıf olmamaya devam etmesi işleri bulunduğumuz dönemde daha da karmaşık hale getiriyor.

Türkiye’nin 112’ye Bakış Açısı Ve Eksiklerimiz

Bazı ülkeler ve gelişmiş Avrupa ülkelerindeki tekniklere bakılarak ülkemizin 112 sağlık merkezlerine veya işleyişine bakış açısını yorumlamamız mümkün.
Başta Avrupa olmak üzere birçok ülkede bizdeki gibi ilk yardım için 112, polis imdat için 155 ve İtfaiye için 110 numaraları aranmıyor. Bu bahsedilen ülkeler ilk yardım, polis imdat ve itfaiye için tek bir numarayı arayıp gerekli müdahale neyse onun yapılmasını sağlıyor. Buna 119 acil arama numarası örnek verilebilir. Bu şekildeki müdahalede üçlü ekip yapması gerekenleri daha hızlı sıralıyor ve güvenli bir şekilde görev yapabiliyor.
Başta Avrupa ülkeleri olmak üzere birçok ülkede sağlık istasyonlarının bünyesinde özel bir spor alanı oluşturuluyor ve bu şekilde personellerinin kendini fiziksel bir de ruhsal yönden dinç tutulmasına olanak sağlanıyor.
Ülkemiz gerekli personel bakımından gelişmiş bir çok ülkeye göre personel kaynağına hastaların daha yoğun olmasına karşın gereksinimi daha fazla olduğundan ve bunun tam olarak oturtulamamasından dolayı aşması gereken en önemli problemle karşı karşıya olduğu verilerce söylenmekte. Ancak bu konunun üzerinde biraz daha durulduğunda iyi sonuçlar alınacağı göz ardı edilmemeli.
Eğitimsiz, işinin ehli olmayan taşeron işçiler sağlık alanları başta olmak üzere birçok resmi kurumlarda ülkemizce özellikle son zamanlarda oldukça benimsenmekte. Paramediklere ambulans sürmelerini de şart koşup daha sonra direksiyon başında tutmayıp işin ehli olmayan eğitimsiz kişilerce ekip oluşturmak bu konuda da ciddi bir problem olmakta. Gelişmiş ülkelerin çoğunda sağlık aracındaki ekip çalışanlarıyla aynı düzeyde gerekli eğitim ve sorumluluk bilincindeki insanlarla iş yapıp istihdamı sağlamakta ve kaliteli bir hizmet vererek ülkedeki sağlık sorunlarının başka ülkelere nazaran düşürmekte.